Kapitalizmin azgın koşullarında hala doların yeşilini doğanın yeşiline tercih eden sanayiciler var ama bazılarının aklının başına geldiğini görmek sevindirici! Artık “yeşil ekonomi”den bahsediyorlar. Yenilenebilir enerjiden, doğal kaynakların kirletilmeden verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguluyorlar. Gerek yeni yatırımlarda, gerekse teknoloji yenilemelerinde çevreye duyarlı olunması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez’in geçen hafta Bursa’nın gündemine damgasını vuran açıklamasıydı “yeşil ekonomi”.. Sönmez, Türkiye’nin daha az enerji tüketip daha az su kullanarak sürdürülebilir bir yüksek büyüme hızı yakalamak zorunda olduğunu söylüyor ama Bursa’nın önceliği, atıkları kontrol altına almak olmalı..

Verimli ovasıyla ünlü tarım kenti iken sanayi kimliğine bürünen Bursa, henüz atık yönetimini standartlara oturtabilmiş değil. Dereleri hala simsiyah akıyor, yer altı suları kirli, üstelik değişik bölgelerdeki sanayi alanlarında disiplin yok.

“Organize sanayi” yapılanmasından yoksun alanların ıslahına yönelik süreç devam ederken, yerel yönetimin osb kapsamı dışında kalan tesislere ilişkin yaptırımda yavaş ve tavizkar davrandığı gözleniyor.

GÜNCEL 51 YÖNETMELİK

Aslında Sönmez’in açıklamasının en sonunda yer alan “Bu konuda yönlendirici sorumluluk, uluslararası sözleşmelere attığı imzalar ve içeride çeşitli planlarla gösterdiği hedefler nedeniyle kamu yönetimine düşüyor” sözleri önemli. Yanlış saymadıysam, çevreyle ilgili güncel 51 adet yönetmelik var Türkiye’de. Çoğunluğu da AKP iktidarları döneminde çıkarılmış. AB uyum sürecinin zorunluluğu bunlar..

Sönmez’in yaptığı vurgu da bu aşamada önemli. Yasa ve yönetmelikler tamam ama uygulamada hala aksamalar var. Yasasını, yönetmeliğini çıkaran kamu yönetimi, denetimi de sağlamalı, uymayana cezasını vermeli..

Tam bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bursa İl Müdürlüğü’nün internet sitesindeki haberlere bakıyoruz.. Yakın tarihte verilmiş, pek çok kalker, kireç ocağı ve tekstil boyahanesiyle ilgili “ÇED raporuna gerek olmadığı”na yönelik karar var.

Eğer gerçekten bu tesisler hazırladıkları projelerle çevreyi kirletmeyeceklerini taahhüt ediyor ve de kirletmiyorlarsa, çocuklarımıza yaşanabilir bir kent bırakacağımızdan kuşku duymamıza gerek yok!
—DÖRT DÖRTLÜK—
Ne tarlanın sarısı, ne dağların yeşili
GDO’lu artık darısı, meyvesi de aşılı
Feleğini şaşırdı arısı, köylü unuttu haşılı
Geçti ömrün yarısı, mezarımız da eşili

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

Etiketler:
 

Yorumlayın